MÜLTECİLER

Doğa yaşamında hiçbir şey tesadüfü değildir. Neden ve sonuç endeksi vardır. Doğa bu kavramda kendi döngüsünü sağlar. İnsanoğlunun en büyük öğretmeni doğadır.

Emperyalist güçler bazı olayları planlarken iki üç versiyon olarak, A planı, B planı ve C planı gibi çok kapsamlı planlar hazırlar. Bütün planları kendi rahat yaşamlarının devamını sağlamak için uygularlar. Tabi ki ekonomiyi düzenlemek ve gücü ellerinde bulundurmak ta, dünya borsasını yönetmek de kendi inisiyatiflerindedir…

Küresel sermaye kendine YENİ KÜRESEL KÖLE BÖLGE yaratmak için daima araştırmalarla çalışır, geleceğini hep yeniden garantiye alır. Bunu Çin ve Hindistan’da denediler, fakat ekonomik silah olarak kendilerine döndü. Küresel güç olarak karşılarında buldu. Tehlikeyi önce sezip kendilerine yeni ucuz iş gücü pazarı yeri buldular, Türkiye.

Dünya liderimiz boşuna demedi en az 3 çocuk. Bu tutmayınca savaşlardan kaçan veya planlı göçleri sağlanan MÜLTECİLER Türkiye’ye doldurulmaya başlandı. 8,10 milyon Suriyeli en az bunun yarısı kadar Afganlı, Iraklı, Afrikalı, Türk Cumhuriyetleri vatandaşları son olarak Ukraynalılar…

Üretim merkezi olarak Mültecilerden ucuz iş gücü yaratıldı. Türkiye şuan üretim anlamında dünyada 3. ve 4. sırada ama taşeron üretimde. Bu yüzden dış cari açık kapatılamıyor. Artarak devam ediyor. Sadece üretkenlere ölmeyecek, yaşayacak kadar asgari ücret veriliyor. Çin’de, Hindistan’da yaptıkları hatalardan ders çıkartarak dikkatli davranıyorlar, planları işlesin ve Mülteciler kaçmasın diye.

Neden? Türkiye, coğrafi olarak Avrupa’ya yakın. Deniz, hava, kara yolları Avrupa Ticaretine uygun. 20 yılda istenilen duruma getirildi. Toprak, vakıf, tohum, yasaları çıktı. Bütün iktisadi kurumları satıldı. TL tarihinin en düşük seviyesine geldi. Maliye Bakanının İngiltere’de “TL en düşük seviyesinde” demesi tesadüfü değildir.

Cia ve Mossad’ın Türkiye’nin tek adam sistemine geçmesini istemesi. Siyasi konumun Sağ, Sol, Alevi, Sünni, Laik, Antilaik, Kürt, Türk ayrışımının yanına birde, Suriyeli, Iraklı, Afganlı, Afrikalı Mülteciler meselesini eklediler. AKP’nin Bursa’dan 8. Sıradan Mülteciyi Milletvekili göstermeleri de bu program dahilinde.

Batı kendi açısından başarılı ve haklı. Peki, biz karşılığında ne alacağız, ne aldık? Terör, hayat pahalılığı, endişe, korku ve esaret aldık. Vatandaşlarımız ülkeyi terk ediyor, Türkiye değiştiriliyor. İnşallah bununla kalır, birde üstüne devletimiz parçalanmayaydı…

   Sevgili okurlar, bir daha yazımda güzel konular paylaşmak dileğiyle.

Özcan KAHRAMAN

TARİGDER Siyasi Yazılar Koordinatörü