SEÇMENİN ÇIKMAZI
Bugünlerde seçmenlerin tavırları iç ve dış siyasilerce incelenmekte merak edilmekte. Kararsızların oranı 1. Parti çokluğunda. Böyle olunca da her parti kendi penceresinden bakıyor. Hayal kuruyor. Peki, seçmen neden bu kadar tarafsız ve kararsız?
Seçmen çoklukla İktidara 20 yıl gibi büyük oranda destek verdi. ABD’nin de onayını alarak AKP 20 yıl iktidar oldu. O anki Konjonktüre göre AKP’nin gelmesi gerekiyordu. Ilımlı İslam, Arap Baharı, BOP Projelerini uygulayacak, Türkiye’de bunun alt yapısını oluşturacak bir iktidar yandaş dizayn edildi. Dubai’de antlaşma imzalandı, Cumhurbaşkanı, Başbakan isimleri belli oldu.
Bu saadet zinciri 15 yıl sürdü. Sattılar, yediler, hovardaca harcadılar. Göl bitti, ortaklar ve patronun adamları birbirlerine girdiler. İktidar baktı pabuç pahalı, görev süresinin dolduğunu anladı. Henry KİSSİNGER’in tarihi sözü devreye girdi; “Türkiye’de kimi desteklersek destekleyelim, sonunda milli oluyor. Milli söylemler söylüyor, ama Sayın Abdullah Öcalan askerlik yan gelip yatmak yeri değildir, Valilere ben emir verdim Çözüm Süreci zarar görmesin” lafları Osman Öcalan’ın TV’ye çıkması ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ağzından Osman Öcalan’ın mektubunu okuması, HDP seçmeninden oy istemesi hafızalardan silinmiyor.
Ekonomi battı. Eğitim öğretim battı. İşçi emekli aylıkları yoksulluk standartlarının altında, hiçbir alanda işler yerinde ve değerinde değil… Seçmen devlete güven duygusunu kaybetti…
Gelelim Ana Muhalefete; bin bir entrikalarla, kasetle Alman İstihbaratçı, CİA İşbirliğiyle Genel Başkanı değiştirdiler. Kemal Kılıçdaroğlu’nu AKP’nin gözden çıkardığı iki kişiyle tartıştırıp gündemde patlamalar yaşandı. “Benim adım Kemal, belgesiz konuşmam”. 12 yıldır bir tane belge çıkaramadı. Seçildiği delegeye güvenmedi. Yaptığı hatalar sonunda 11 seçim kaybetti halen genel başkan!
Daha da kötüsü Kemal Kılıçdaroğlu ne kadar TC düşmanı varsa partinin üst yönetimine getirdi. Seyit RIZACILAR, Şeriatçılar dostları oldu. CHP fabrika ayarlarından, ATATÜRK İlkelerinden çıkıp; kişiliksiz, ideolojisiz, kimliksiz bir parti oldu. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın deyimiyle “Tabela Partisi” oldu. CHP’yi eleştiren kim varsa partide görevlere getirildi. Gelen CHP’den geçiniyor, giden CHP’den zengin oldu!
Şimdi patronun ağzına bakıyor. Sıra bana ne zaman gelecek diye. Gelmez ki Kemal Kılıçdaroğlu Efendi, sende biliyorsun sıra sana gelmez. ABD’nin 70 yıllık sağın alternatifi sağ projesinin bir ürünüsün. Bari gelebilirim oyununu oynayarak daha fazla CHP’yi yıpratma, Atamızın kemiklerini sızlatma.
Şimdi bu gerçekler seçmenin kafasını göz göre göre nasıl karıştırmasın..? CHP emekçileri genel başkanın yanlışlarını nasıl hazmetsin! Kemal Kılıçdaroğlu kim, Cumhurbaşkanlığı kim? Hangi seçimde başarı gösterdi ki, Cumhurbaşkanlığı adaylığından bahsediyor? Önce başarılarına bakacaksın, sonra adım atma hakkın varsa atacaksın. Başarısı olan partilisini dahi yok eden bir genel başkan! CHP’ye artı kazandıran herkesi siliyor.
Türkiye’nin çıkmazı ABD’nin SAĞIN ALTERNATİFİ SAĞ Projeleriyle kendi yarattığı iktidarı seçmene seçtirmesi. Ana muhalefetin çıkmazı her zaman CHP İlkelerini içten satıp, ABD’nin projesine destek verenleri başa getirmeyi sağlaması, kendi seçmenini kullanması. Seçmenin çıkmazı ise; bu oyunları bildiğinden kendi yaşamını sorgulayıp, mecburen iş bitirecek güce oy vermesi…
Seçmenlerden tüm siyasi partilere kadar, siyasi partilerden Cumhurbaşkanına kadar herkesin kendisini Türkiye’nin geleceği için sorgulaması, bu çıkmazları aşması lazım…
Özcan KAHRAMAN
TARİGDER Siyaset Haberleri Koordinatörü
