Tuhaf Mahpusluk

İnsan bencil yaratık. Arkadaşların  hapse düşmüş diye sevinir  misiniz? Eğer hapishanedeyseniz, buranın koşulları, kalabalık yalnızlığı canınıza tak demişse, sevinirsiniz. Bencil yaratık olan insan şartların ve koşulların zorlaştığı, hele bir de tecrit söz konusu olduğunda  bencilliğinin daha da  arttığını görürüz. Bir yıldan daha uzun süredir devam eden Covid 19 süreci insanları içinden çıkılmaz bir hale getirdi.

Bu duruma; ‘Travmatik Covid Sendromu’ demek yanlış olmaz.
Yalnızlaşma süreci, ekonomik sıkıntılar, belirsizlik, eğitim ve iş hayatının evden devam etmesi, sürekli kesilen cezalar, şiddetin artması bu süreci sendrom haline getiren nedenlerden bazıları.
29. Nisan itibariyle 18 günlük tam  Kapanma sürecine girdik. Büyükşehirlerde yaşayanlar sahillere, memleketlerine akın ettiler.
Ülkemizin gözde tatil mekanı     Bodrum ‘ a cuma günü sekiz bin araç giriş yapmış. Uçak ve otobüs biletleri fiyatları iki, üç katına çıktı. Ve ülke nüfusunun yarıdan fazlası yollarda, seyahat halindeydi. Türkiye olarak, “Tuhaf Mahpusluğa” güle oynaya yol aldık.

İnsanoğlu bencil yaratık demiştim. Ancak bir o kadar da balık hafızasına sahip bir yaratık.
Her şeyi o kadar çabuk unutuyoruz ki. Yaşadığımız evi , onsuz yaşayamam dediğimiz aşklarımızı, kendi ellerimiz ile mezara koyduğumuz sevdiklerimizi, cebimizde ekmek paramızın olmadığı zamanları.  Çok güldüğümüzü, eğlendiğimizi. Bir kaç yıl önce can dostum dediklerimizi. Belimizi doğrultup biraz kuyruğu düzeltince her şeyi çok daha  çabuk unutuyoruz.
Tuhaf Mahpusluk günlerimizde hafızalarımızı yoklayalım. Tüm dünyanın,  insanoğlunun, kendimizin sevdiklerimizin yaşadığı acıları, sıkıntıları gözden geçirelim. Belki de yaşanan bu kadar sıkıntı içerisinde geçmişte yaşadığımız, çoktan unuttuğumuz kötü zamanlarımızı , acı günlerimizi  hatırlamak  bizlere mutluluk verecektir.

   Peki acıları, hüzünleri hatırlamak mutluluk verebilir mi insana?
Eğer ülke ve dünya büyük bir hapishaneye dönüşmüş ise, umutlar törpülenmiş, insanca paylaşım yerini bencilliğe bırakmışsa , hele de sevgi bile artık yoksa, verebilir.

3 Mayıs 2021 

Gülbin DAL