Modern Kölelik

2 Aralık Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Köleliğin Kaldırılması Günü ilan edilmiş. Klasik anlamda kölelik tüm dünyada  yasaklanmış olsa da 2021’de 50 milyon kişinin “Modern Köle” durumunda olduğu tahmin ediliyor.

Peki Modern Kölelik Nedir?

Modern kölelik, bireylerin şiddet, tehdit, hile ve şantaj gibi yollarla istismar edildiği, bu istismara karşı koyamadıkları ve terk edemedikleri koşulları tanımlıyor.
Bir an düşündüğümde ‘Modern Kölelik’ her alana yayılmış ve her kesim bu durumdan etkileniyor.  Ancak bugün  modern köleliğe maruz kalanların yüzde 70’ten fazlasını kadınlar ve kız çocuklarının oluşturduğu tahmin ediliyor. Bununla birlikte  modern köleliğin en kötü ve acımasız çağdaş formlarından birini de çocuk işçiliği oluşturuyor. Dünya  genelinde 5-17 yaş aralığında 160 milyondan fazla çocuk işçi bulunuyor. Bunlardan yaklaşık 80 milyonu ise modern köle sayılacak tehlikeli şartlarda çalıştırılıyor. Kısaca dünyada her 10 çocuktan 1’i çalışan çocuk ve Modern Köle.

Ve Çocuk işçiler, kötü şartlarda, daha ucuz ücretlerle ve sosyal güvenlik sistemine dahil olmadan çalışıyorlar. Çocuk işçilerin en yoğun çalıştığı alan ise Tarım sektörü. Dünya genelinde yaklaşık 30 milyon göçmen çocuk, insan ticareti ve cinsel kölelik tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor.  Bu durumlar  karşısında çok üzücü, inanılmaz, korkunç, utanç verici demek ne yazık ki, anlamını yitiriyor.

Ülkemizde de Durum Bunlardan  Farklı Değil.
5-17 yaşaralığındaki çocuk nüfus sayısı 18 milyon civarında. Ve bu çocukların 790 bini çalışan çocuk. Çocuk işçilerin yüzde 70’i  erkek, yüzde 30’u ise kızçocuklardan oluşuyor.

Aç gözlülük, bencillik, sömürü düzeninin devam ettiği dünyamızda şiddetten bahsederken, tüm insanların, hayvanların, doğanın  direkt veya endirekt şiddete maruz kaldığı apaçık ortada.

Dünyanın ve  canlıların sonuna kadar ihlal edildiği bu ortamın, hiç bir haklı gerekçesi olamaz. Dünya kaynaklarının gittikçe azaldığı ve daha da azalacağı zamanlara doğru yol alıyoruz. Sosyal adaletin ve merhametin, koşulsuz hukuk ve ahlak anlayışının ön planda olduğu yeni bir  dünya düzeni kurmamız, yeni bir yaşam formu meydana getirmemiz mutlak olmalıdır. Yeni düzen içerisinde  bencilliğinden, açgözlülüğünden, küstahlığından, büyüklük egosundan arınmış, sevgi duygusu gelişmiş, ılımlı ve şefkatli liderlere ihtiyacımız olduğu kesin.

Türkiye olarak böyle bir lidere sahip olduk, böyle bir kalkınmayı gerçekleştirdik. Çocuklarımız, çocuk işçi, modern köle olmasın diye Köy Enstitüleri kuruldu. Onlara 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı hediye edildi. Maddi imkanları olmayan  çocukların  ülkemizin  sunduğu  olanaklar ile okudular ve  çok şey başardılar.

Çözüm Belli….
Yaptık, yine yaparız.

Gülbin DAL

TARİGDER Kadının Sesi Koordinatörü