Emperyalizmin Yerli Neferleri
İşlerim nedeniyle Amerikalı, İngiliz ve Almanlar ile birlikte çokça vakit geçirdim. Elbette bazıları ile daha uzun sohbet etme imkânım oldu. Bu süreç içerisinde, Amerikalı bir çalışan ile arkadaş olmuştuk. Samimiyet ilerledikçe ülke meseleleri hakkında sohbet etme imkânımız olmuştu. Amerikalı arkadaşımın şu sözlerini asla unutamam:
“Bugün sizlere NATO aracılığı ile verdiğimiz destekler, kurduğumuz askeri tesislerin temelinde maksatlı bir politika ve sömürü düzeni yatmaktadır. Bizlerde bu emperyalist düzenin birer neferleriyiz. Ekonomik ve iktisadi bağımsızlığını kurtaramamış milletler, emperyalist güçlerin karşısında haysiyetlerini, onurlarını ne kadar çiğnetmeyiz deseler de, kanımca sadece lafta kalan bir sözcük olmaktan öteye gidemeyecektir”.
İşte bu sözleri Amerikalı arkadaşım söylerken, gözlerindeki küçültücü ifade, yüzündeki tebessümü hafızalarımdan hiç silinmedi.
Ulusal onurumuzu ve haysiyetimizi yarım yüzyıl öncesi kurtarıp, Dünya Uluslarına Bağımsızlığımızı ilan ettiğimiz zamanlar, mazlum milletlere örnek ve önder olmuştuk. Maalesef o dönemler çok gerilerde ve uzaklarda kaldı.
Evet, o günler çok gerilerde kaldı. Ama gelin efendiler, milli bir harp sanayi kuralım. İnsanı insana kul köle yapmayalım. Onurumuzu, haysiyetimizi çiğnetmeden kararlı bir dış politika uygulayalım. Atatürk ilkelerine sahip çıkarak, bağımsızlığımızı tekrar ilan edelim. Yine mazlum milletlere önder olalım. 9 Eylül 1975 tarihinde, babam Abidin DAL’ın Yeni Ortam Gazetesinde yazmış olduğu bu makaleyi okurken, bugünün tarihinin 9 Eylül 2021 olduğunu fark ettim. Acaba sene 1974 müydü, yoksa 2021 mi? Yazılan, ifade edilen, küstahça ve sinsice söylenenler tam da bu günü anlatıyordu.
O tarihlerde, Süleyman DEMİREL Başkanlığında Adalet Partisi, Milli Selamet Partisi, Cumhuriyetçi Güven Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi ile Koalisyon Hükümeti olan 1. Milliyetçi Cephe Hükümeti görev alıyordu.
Siyasi süreçte şimdilerde yine aynı yerdeyiz.
Şu anda hükümet işlevi farklı olsa da, iki siyasi partinin Koalisyonuyla (AKP-MHP) kurulan Başkanlık Sistemi, ülkemizin devam eden sıkıntılarına ne yazık ki çözüm üretememektedir.
Ekonomik sıkıntılar, fırsat eşitliği olmayan eğitim sistemi, para ile satın alınan sağlık hizmeti, yandaşsız, ağa babaları olmadan ulaşılamayan iş hayatı, ağır vergi yükü, bitmek bilmeyen zamlar, geleceğinden umutsuz gençler, borç batağındaki çiftçiler, memurlar, işçiler, işsizler, yoksullar vb. olumsuzluklar saymakla bitmiyor…
Doğrunun, hakkın tecelli etmediği sözde bir Adalet sisteminde, adaletsizliğin her yanıyla tanışarak, haksızlıkların yaptırımlarıyla yaşıyoruz.
Onurumuzun, haysiyetimizin, itibarımız 1974’den bu tarafa lafta kaldığı bir kötü düzen içerisindeyiz.
Acaba şu anda da, “Emperyalizmin Yerli Neferlerinin” Amerikalı arkadaş gibi, yüzlerindeki tebessümleri devam ediyor mudur? …
Gülbin DAL
TİG Kadının Sesi Koordinatörü
TARİGDER Kurucu ve Yöneticisi
