FLAŞ HABER:
Ana Sayfa BİLİM-SAĞLIK-YAŞAM-TEKNOLOJİ, EKONOMİ-TİCARET, GÜNDEM, KADININ SESİ 26 Temmuz 2021 318 Görüntüleme

KADININ Dünyadaki Yaşam ESARETİ

KADININ Dünyadaki Yaşam ESARETİ

Tarımın ve hayvancılığın gelişiminden önce, bütün toplumların yaşam tarzı avcı ve toplayıcılıktı. Avcılık daha çok erkekler tarafından yapılırken, yabani bitki ve meyve toplayıcılığı da kadınlar ve çocuklar tarafından yapılmaktaydı.

İlk çağlardan kalma bu görev dağılımı hali hazırda günümüzde de devam ediyor.

Ev işi kadın işidir!!! Düsturu ile birçok kadın, hem dışarıda iş hayatında çalışırken eve geldiğinde de, tüm ev işleri onun üzerine kalmıştır. Sadece O’nun sorumluluğundadır.

Hele de geçen şu uzun tatil günlerinde evlerinde kalan veya akraba, eş dost ziyaretinde olan tüm kadınlar, eminim mutfaktan çıkamamışlardır.

Şunu düşünerek yapan erkekler var mıdır, acaba?

“Eşim, kız kardeşim, ablam, annem zaten çok yoruluyorlar. Bir tatil günü kahvaltımızı veya akşam yemeğimizi de ben hazırlayayım”.

Eğer var ise, o erkekleri canı gönülden kutlar, bu güzel davranışını dost sohbetlerinde örnek bir davranış olarak arkadaşları ile paylaşmasını isterim.

Kendi evinin temizliği, yemeği, düzeni tertibi ile uğraşan kadınlarımız eğer bir de geçim sıkıntısı yaşıyorlar ise vay hallerine. Sosyal, kültürel seviyesi düşük, meslek sahibi olamamış kadınlarımız ise evlerde temizlik işleri yaparak aile geçimine katkı sağlamaya çalışmaktadırlar. Kısaca ilk çağlarda karın doyurmak için avlanan erkekler gibi, ailesinin yemeğinin, çocuğunun sütünün, ekmeğinin peşindedir.

Ev işlerine yetişemeyen çalışan kadınlara, ya da kendi tercihi ile ev işi yapmayan maddi sorunu olmayan, küçük mutlu azınlık kadınlara, temizlik işi ile ilgilenen kadınlarımız destek vermektedir. Temizlik yevmiyesi çapa yevmiyesinden oldukça yüksek olduğu için birçok kadın geçimini bu yolla kazanmaktadır.

Benim açımdan bu işi yapan kadınların emekleri asla ödenmez. Ki benim de sevdiğim, saygı duyduğum arkadaş olarak gördüğüm böyle kadınlar var. Hepsinin emeği çabası, yanımızda çok çok kıymetlidir.

Ancak son zamanlarda,  ev hizmeti yapan kadınları eşten, dosttan bulamıyoruz. Bu kadınlar, temizlik işi yapan şirketlerde istihdam ediliyorlar. Bu şirketler de bir kısmı inşaat, bir kısmı apartman, bir kısmı boş ev temizlemek üzere uzmanlaşmışlar. Ev temizliği yaptıracak şirketi bulduğunda da ihtiyacını değil kendi koşullarını dayatıyor, oda sayısı kat sayısı gibi kriterler ile fiyatı rahatlıkla artırıp, istedikleri gibi davranmaya çalışıyorlar.

Çok açık ki kadınlar sigorta için bu usulde çalışmayı tercih ediyorlar. Serbest çalışmaları halinde sigortaları olmayacak. Ne 5510 Sayılı Kanuna, ne de İş Kanunu’na tabi olacaklar. Dolayısıyla o kıymetli emeklerini ucuza başkalarına kaptırmış oluyorlar.

Evinde yıllarca sadece eş, kız evlat, anne, büyük anne sıfatı ile ev işi yapıp, hiç bir sosyal güvencesi olmayan o kadar çok kadınımız var ki.

İşçinin gücü; emeği ve örgütlü mücadelesidir.

“Burası benim EVİM, YUVAM” sorumluluğu, ömür boyu can hıraş çalışan kadınlarımızın örgütlü mücadelesi de yok, sosyal güvencesi de yok, kimi kadın için değer de yok, sevgi de yok…

TÜİK rakamları, ülkemizdeki istihdam oranını açıklamış.

Türkiye’de 15 ve daha yukarı yaştaki istihdam edilenlerin oranı yüzde 47,4 olup, bu oran kadınlarda yüzde 29,4, erkeklerde ise yüzde 65,7 oldu.

Bu rakamlara Ev Hizmetleri, elbette dâhil değil.

Uzun tatil sürecinden nerelere geldik, Öyle değil mi? Çünkü kadınlar olarak bizlerin toplumsal yaşam içerisinde sorunlarımız bitmiyor. Bu sorunların azalmasına katkı sağlayacak en değerli ortam aile hayatımız. Evlerimizde ve yaşamımızda iş bölümünü her zaman yapmamız mutlak şart. Bu iş bölümünü yaparken şuna da dikkat etmemiz çok önemli. Kadın işi, erkek işi olarak ayrım yapmak yerine her aile bireyinin sorumluluk alacağı, dönüşümlü iş bölümü yapmamız çok daha faydalı olacaktır.

Aksi halde medeniyeti her alanda sağlam temellere oturtan dünyanın yaşam sisteminde, kadınlar için bir yasa düzeni olmadığını kabul etmiş oluruz. Kadınlar dünyadaki yaşam mücadelesinde daima karşılıksız emekleriyle her yerleşim bölgesindeki yaşam şekillerine esir yaşamaya devam edecektir. Hiç olmasa aile olarak, medeni dünya çağında medeni düşünelim, medeni davranalım:

Haydi, bakalım ne duruyorsunuz?

         Yarın kahvaltıyı veya akşam yemeğini kim hazırlayacak?

 

Gülbin DAL

TARİGDER-TİG Kadının SESİ Koordinatörü