HER ANTOLOJİDE HEYECAN FARKLIDIR  

  Her yeni çıkan kitap beni heyecanlandırır, mutlu eder. Hele bu kitaba ben emek veriyorsam bu heyecanım kat kat katlanır ve beni büyüler gibi duygu deryam alevlenir… Ruhuma tazelik gelir, yaşama sevincim artar. Yazma duygusu ruhumu besler, bedenime enerjiyi şarj eder. Yüreğim kıpır kıpır sevdalı on beşlik kız gibi bedenimi titretir âdeta.  Yazmak hayatıma renk katar desem abartmış olmam asla. Mutlu olmak için de insanoğlu yeteneklerine sarılmalı derim.  

 Yazma yeteneği, Rabbimden kullarına verilen en güzel nimetlerdendir bence…Tabii bu yeteneği bilgiyle süslemek lazım. Divan şâiri Fuzulî bu konuda şöyle der: “Ben ilim öğrenmeden, eğitim almadan binlerce şiir yazmıştım fakat bunların boş olduğunu gördüm. Ondan sonra  kendimi ilme verdim, şiirlerimi ilim sahibi olarak yazdım.” Bana bu yeteneği, bu sevgiyi veren Rabbime binlerce kez şükürler. Yazdıkça yazasım geliyor, doymak yok bu meslekte… Her konuda yazmak, kendini günbegün geliştirmek, yenilemek ve üretebilmek mutluluğunu yaşamak çok güzel… Bu, hayatın zorluklarına yenilmemek için de güç veriyor bana diyebilirim. Farklı olmak, farklı olanları bulmak da çok güzel…  

 Dört şiir kitabımdan sonra tanıştığım şair-yazar arkadaşım Orhan Oyanık Bey’le toplam dört şiir kitabı, bir hikâye kitabı, bir aforizma kitabı, bir masal kitabı ve beş de antolojiye emek vererek can verdik, çok şükür. Birbirimize destek olduk, birbirimizi motive ettik ve gece gündüz demeden de öğrenci gibi çok çalıştık. Her kitap maddi manevi çok emek ve özveri ister. Biz iki yürek tek yürek olduk ve bu edebiyat yolculuğunu beraber yürüdük. Maddi sıkıntılarımızı da aşarak hep kendi imkânlarımızla kitaplarımızı çıkardık.  

 Orhan arkadaşımla beraber hazırladığımız antolojiler:1. Allah, Kur’ân-ı Kerim ve Hazreti Muhammed Şiirleri Güldestesi Çan 2017. 2. Anne ve Baba Yüreğinden Evlada Şiirler Güldestesi Tarsus 2018. 3. İlklerin Şehri Tarsus’tan Kültür Başkenti İstanbul’a Şiir Köprüsü Güldestesi Tarsus 2019. 4. Demlenmiş Şiirler Güldestesi Tarsus 2020. Ve 2022 yılı bu asrın kitabını düşündük. Orhan arkadaşımla beşinci antolojimiz için büyük bir heyecanla kolları sıvadık Cumhuriyet’in 100. Yılında Atatürk ve Cumhuriyet Şiirleri Antolojisi için karar verdik.   

  Atatürk ve cumhuriyet ayrı düşünülemez. Birbirini tamamlayan, birbiriyle bütünleşen, yüreklere dokunan ve tarihe damgasını vuran gururumuz, onurumuzdur.  Cumhuriyet öyle kolay kolay kurulmadı, bedeli çok ağır ödendi, nice canlar, baharında gitti, niceleri boynu bükük kaldı. Atatürk ve silah arkadaşları ömrünü cephede bitirdi bizler refah bir düzende mutlu yaşayalım diye. İşte bizlere bir ömrü veren O. Atatürk yüreklilere bizim de vefa borcumuzdur bu asrın kitabını hazırlamak, bizimle bu heyecanı taşıyan yüreklere yol göstermek. Bu görev boynumuzun borcu…  

  Bir asrı deviren cumhuriyet bize Atatürk’ten hediye… Bu hediye öyle bir hediye ki paha biçilmez. Çok çalışmak, ona yakışmak ve Ata’mızın hediyesine sahip çıkıp korumak ve yaşatmak her Türk’ün en önemli görevi bence.   

  Facebook sayfamızda antolojimizin duyurumuzu her zamanki gibi yaptık. Bizim gibi bu konuya hassas olan şair arkadaşlarımızla hemen haberleştik. Orhan arkadaşımla her antolojide yaptığımız gibi iş bölümü yaptık. Ben üstüme düşen görevimi bana gelen şiirleri tek tek okuyarak kitabın konusuna uygun olanları seçip büyük bir titizlikle bilgi ve becerim doğrultusunda kitap sayfa düzenimi yaptım. Seçtiğim şiirleri son hâline getirdikten sonra da her kitabımızda yanımızda olan editörümüz değerli yürek, edebiyat öğretmeni Halil Aksoy Hoca’ma gönderdim. Halil Hoca’m şiirleri tek tek okuyup gerekli noktalama ve düzeltme sonrası sıkıntılı şiirleri işaretler. Ben de o şairi arar ve şiiri tekrar düzelterek sayfa düzenimi yaparım. Sonra bir çıktı alıp tekrar Halil Hoca’mla beraber bir kontrol yaparız. Eksiklerimiz varsa düzeltir ve dosyayı yayınevine veririz.  

Biyografi sayfalarına fotoğraf yerleştirmek ve gerekli boşluk ve düzenlemelerde sıkıştım mı eşim Yılmaz Bilgiç’ten de her zamanki gibi yardım alır, kusurları en aza indirmeye çalışırım. Çünkü bilirim ki kusursuz kitap çok azdır. Her kitapta ne kadar dikkat edilse de eksik gedik gözden kaçıyor mutlaka.  

  İlk antolojimize Çanakkale-Çan belediyesi sponsor oldu ve kitabımızın galasını da yine Çan Belediyesi destekledi ve güzel bir programla antolojiye katılan şair dostlarımızı misafir etti.  Sonraki antolojilerimize çok istesek de sponsor bulamadık ve aramızda kendi imkânlarımızla çıkacak kitaba maddi manevi can verdik diyebiliriz.  

 Her antolojimiz kendi içinde antoloji ailesini doğuruyor gibi. Her antolojinin galası bir başka heyecan yaşatır yüreklere… Samimi dostluklar kuruluyor, bilgi alışverişi yapılıyor, düzenlen programlar sayesinde bir araya gelerek şiir dilinin can bulduğu o güzel sohbetlere doğrusu doyum olmuyor, o gönüller doymak bilmiyor, saatlerce şiir konuşuluyor, dostluk pekişiyor…  

 Beş antolojimizde de yanımızda olan can dostlarımız ve her antolojide yeni tanıştığımız şair dostlarımız bizi hep motive etti. Daraldığımız yerde moral verdi. Birlik ve beraberlik ruhu hepimize yol gösterdi. Birilerinin arkanızda yanınızda olması da çok güzel bir duygu. Bize güvenen ve bizleri sevip sayan o yüreklere layık olmak için çok çalıştık ve hep çalışacağız da biliyoruz ki çalışmadan, emek vermeden sahiplendiğiniz her ne varsa bir gün uçup gidecektir. Başkalarının emeğine sahip olmak doğru değil, etik değil, kul hakkıdır. Sevdiğiniz ne varsa çok emek vermek gerekir öyle değil mi? Sevgi emek ister, tatlı tatlı şımartılmak ister! Şiir seviyorsan çok çalışarak gerekli bilgi donanım sonrası duygu dünyanıza yol verip güzel eserlere imza atmak gerekir. Birilerine şiir yazdırmak altına imza atmak suçtur, şiire ihanettir.  

 Her antolojide unuttuğum yemeklerim ve çaydanlığım yansa da bilgisayarın karşısında gözlerim kan çanağı gibi olsa da bazen çocuklarımla bazen de eşim ile çatışsam da yazmak ve yazanlara yol olmak, benim için tarifi imkânsız güzel bir duygudur sonuçta.  

 Her bireyin yetenekleri, duygu dünyası farklıdır. Yaşanan ömre renk katmak, anlam yüklemek ve boşlukları değerlendirmek için de bu yeteneklere sımsıkı sarılmak gerek derim. Yoksa hayat monoton ve heyecansız olur hem üretmek ve ruh dünyasına zaman ayırmak da bireyin kendine en önemli görevidir.   

 Bizimle aynı heyecanı paylaşan, emek veren şair dostlarımıza teşekkür eder, bol ilhamlar dilerim. Ayrıca değerli editörümüz Halil Aksoy Bey’e, eşim Yılmaz Bilgiç’e ve on iki kitapta yanımda olan şair arkadaşım Orhan Oyanık Bey’e çok teşekkür eder, nice eserde beraber olmak dileğiyle derim.                                     

20.10.2022

Fatma ÖZGER BİLGİÇ