HÜZÜNLÜ BİR RAMAZAN BAYRAMI

İster yakın tarihlerde olsun, ister daha da geçmişte olsun bayramların çocuklar için de büyükler için de havası bir başka oluyordu… Hangi yönünü anlatalım! Yeni alınan ayakkabılarımızdan ve giysilerimizden başlayalım isterseniz. Yatağınızın başucuna koyup, onlara baka baka uykuya daldınız mı hiç? Giymek için biran evvel sabahın olmasını sabırsızlıkla beklediniz mi? Çocukluk işte; ertesi gün üstünüzü kirlettiğinizde anne ya da babanızdan: “Daha yeni giydin oğlum/kızım! Ne bu üstünün hali?” Diye azar işittiniz mi?

Sokağın ve mahallenin bütün evlerini gezerken; eş, dost ve akraba ziyaretlerine giderken: “Acaba bu evde nasıl bir şeker var? Acaba harçlık verecekler mi?” Diye düşündünüz mü hiç?

Bayram günleri, her zaman gördüğünüz kimselerden o gün için ayrı bir ilgi; çoktandır görmediğiniz yakınlarınızdan ise ayrı bir sevgi ile sevildiniz, öpüldünüz mü?

Ben ve benim kuşağım için; Kleopatra Kapısı yakınında kurulan “Bayram Yeri”‘ne gidip, topladığınız harçlıklarınızı bir güzel gönlünüzce eğlenerek harcadınız mı?

En yakın büyüklerden başlayarak; bütün eş, dost, akraba ve arkadaşlarını o yaşanacak birkaç gün için sıraya koyan anne babanızın elinden tutup o günlerde herkeste olmayan otomobilinize binemeyerek- tabanlara kuvvet o evden o eve, o
mahalleden bu mahalleye bayram ziyaretlerine çıktınız mı?

Bütün bunların çoğunu yaşadım diyorsanız eğer, benden daha da eski kuşakların daha da bir farklı yaşadığını düşündüğüm bayram heyecanlarını siz de yaşamışsınız ve o günlerdeki bayramlar ile şimdiki bayramların birbirine ne kadar uzaklıkta olduğu hissini yaşıyorsunuz demektir.

Öyle sanıyorum ki; bu bayram, özellikle büyüklerimiz için şimdiye kadar yaşadığımız en hüzünlü bayram olacak kanısındayım. Bir daha böyle bayramlar geçirmemek temennisi ile; RAMAZAN BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN!

13.05.2021

Murat BAL