FLAŞ HABER:

TARSUSLU Yazarlar Arkeolog Hüseyin ADIBELLİ’nin “Tarsus: Bir Ölümsüz Şehre Dokunmak” Adlı Kitap İmza Gününde Buluştu

TARSUSLU Yazarlar Arkeolog Hüseyin ADIBELLİ’nin “Tarsus: Bir Ölümsüz Şehre Dokunmak” Adlı Kitap İmza Gününde Buluştu

Arkeolog Hüseyin ADIBELLİ’nin Kitap İmza Gününe, ARATOS Dergisi Yayın Yönetmeni Araştırmacı-Yazar Uğur PİŞMANLIK, Cumhuriyet’in KALEMİ Eğitimci-Yazar Beyhan BALABAN, TARSUS MEKTUBU Yazarı Gazeteci Yakup BONCUK, Tarsus Tarihi Resimleri Araştırmacı Nadir DURGUN, Kısa Film Yönetmeni ve Yazar Remzi KARABULUT katılarak söyleşiye de renk ve anlam kattılar. İçlerinde Çamlıyayla’da olduğu için imza gününe katılamayan Osman HOMURLU ile birlikte katılım sağlayan Yazarlarımızın önemli özelliği, Tarsus için araştırıp, üretip yazmanın öncelikleri olduğuydu. İmza gününe katılamayan Osman HOMURLU’ya kitabını Yiğeni Spor Yazarı Uğur SANDAL aldı. Katılım oldukça yüksekti.

Tarsus’ta 1993 yılında ortaya çıkan antik yol kazısında çalışan Arkeolog Hüseyin Adıbelli’nin Aratos Yayınları’ndan çıkan “Tarsus: Bir Ölümsüz Şehre Dokunmak” adlı kitabının imza günleri Remzi KARABULUT’un Tarsus Makam mevkiinde, Ali MENTEŞOĞLU Caddesindeki iş yerinin zemin katındaki REM Sanat Galerisindeki büyük alanda devam ediyor.

Konya Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Hocası Prof. Dr. Levent Zoroğlu’yla birlikte Tarsus’a gelen Arkeolog Hüseyin Adıbelli, 10 yıl kadar yaşadığı Tarsus’la ilgili gözlem ve düşüncelerini yazdığı bir kitabının imza günü 24 Haziran 2021 Perşembe günü saat 14.00’te Tarsus’ta REM Sanat Galerisinde başladı ve önümüzdeki günlerde devam edecek…

Daha önce Dünden Bugüne Tarsus adlı Türkçe-İngilizce kitabı da bulunan Hüseyin Adıbelli,“Tarsus: Bir Ölümsüz Şehre Dokunmak” adlı kitabına dair “Bu kitap için seçilen başlıklarından anlaşılacağı gibi hepsi Tarsus’a dokunan yazılardır. Bu tercihimde, içinde uzunca bir süre yaşadığım şehri sahiplenen, onu dert edinen, sorgulayan, kısaca sağlıklı bir şehirde yaşama arzusuyla sürdürülebilir çözümler getiren yerel bakış açısını etkin kılabilmektir. Bir başka deyişle, bu koca şehrin görünmezlerini, aksayanlarını, saklananlarını, bilinmeyenlerini tarihe dönük mütevazı değerlendirmelerle pekiştirmektir. Elbette Tarsus’u bugüne değin pek çok akademisyen, yerel tarihçi ve uzman isimler kendi kulvarlarında yazıp çizdiler, benim amacımsa tekrara girmeden şahitlik ettiğim kentin son otuz yılını bu külliyata eklemektir.

Tabi bu yazılar şehrin gerçekleriyle yüzleşmek kadar bir yerde Tarsus’un yeniden keşfidir de; şehrin gizemli özünün ve yerel farklılıklarının ortaya konması yeni alanlar ve alternatif çabalar demektir. Tarsus için hayati öneme sahip “yaşanabilir şehir” senaryolarına katkı koyabilmişsem ne mutlu… Kitabın Tarsus’a; bu bilge şehre bol ışık saçması dileğimle”diye konuştu.